26 Eylül 2010 Pazar

basit bir imza günü

"bir imza günü" dedi. orta şekerli kahvemi içerken. "basit bir imza günü" der gibiydi. cumartesi günü saat 14.00 ile 17.00 arasında, şehrin en işlek yerinde.
16.45de tam oradaydım. ancak yazar yerinde yoktu. masada yazarın isminin yazılı olduğu kağıdın yanında, birkaç kuru pasta bulunan büyük tabak, bir iki plastik bardakta yarım bırakılmış fanta, büyükçe bir demet beyaz çiçek vardı...
yazar, çiçeğini bırakıp oradan gitmişti. görevlinin yanına yaklaşıp, "yazar beni çiçeği almam için yolladı" diyecektim büyük bir ciddiyetle. saçları koyu kırmızı hoş bir kadının bu isteğini hele de
b
ü
y
ü
k
bir yazar rica etmişse, kırmaları mümkün değildi. ama ben bir soğuk espriye daha gerek olmadığını düşündüm. vazgeçtim. kimbilir yazar, ne espriler yapmıştı, kitabını imzalatmaya gelen o hoş insanlara. sıcak ve samimi esprilerdi bunlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder